TEKLİF İSTE

Gökmen Bekar

Kısa Kısa

Koronavirüs Sürecinde Web Tasarımcı Olmak

Dünyayı sarsan Koronavirüs salgını süresince bir web tasarımcı olarak neler yaptım? Ne gibi tecrübeler edindim?

Koronavirüs Sürecinde Web Tasarımcı Olmak

2020 yılını kabusa çeviren Koronavirüs bir kez daha bizim ne kadar aciz varlıklar olduğumuzu gözler önüne serdi. Onbinlerce can alan bu salgın almasını bilenlere çok iyi dersler verdi. Salgından etkilenmeyenleri de ekonomik açıdan kıskacına alan bu virüsün yakın zamanda tedavisinin bulunmasını, ölenlere rahmet ve hastalara da şifa dileyerek yazıma başlamak istiyorum.

Bir web tasarımcı olarak Koronavirüs sürecinde neler yaşadım? Yeni projeler almakta zorluk çektim mi? Nasıl bir çalışma stratejisi belirledim? Ekonomik açıdan nasıl bir grafik elde ettim? En önemlisi de bir web tasarımcı olarak Koronavirüsten aldığım dersler neler? Elimden geldiğince tüm bu detaylara inmeye çalışacağım.

Koronavirüs Sürecinde Yaşadıklarım 

Koronavirüs gündelik hayatınızı çok etkiledi mi diye sorsanız bana cevabım hayır olacaktır. Normal yaşantımda çalışmak dışında tek vazgeçilmezim spor salonuna gitmekti. Bu yüzden mahrum kaldığım tek şey o diyebilirim. Ama evde de antrenman yapabilmek için internetten fahiş fiyatlara da olsa almış olduğum ekipmanlar ile mümkün olduğunca sporuma devam etmeye çalıştım. 

Şehirden uzak sakin bir yerde yaşam sürüyordum zaten. Çok fazla şehir merkezine gidip gelme gibi huyum da yoktu. O yüzden evden çıkmamak pek koymadı diyebilirim. Ailemin de benimle aynı sitede oturduğu gerçeğini de göz önünde bulundurursak günlük yaşantı olarak pek fazla etkilenmedim. Yaşadığım en büyük sorun market reyonlarının uzun süre boş kalmasıydı. Bakmayın şehirden uzak yaşıyorum dediğime. Bulunduğum bölgede 3 adet tanınmış market zincirlerinin şubeleri bulunuyordu. Ama maalesef kaosun getirisi olan yağma kültürü bir süre istediklerimizi satın almakta sorunlar yarattı. 

Yaşadığım ikinci ve en büyük sorun ise sık sık vuku bulan elektrik, internet ve su kesintileriydi. Hele su kesintilerinde şöyle bir detay vardı ki insanı çileden çıkartır; 

  • Su işletmesinden gelen mesaj: "Saat 14.00'da bölgenizde bakım çalışması yapılacaktır. 4 saat sürecek çalışma süresince sular kesilecektir." 

Ama 14.00'da suların kesileceği haberini veren mesaj 15.00'da geliyor. İnanın bu hep böyle oldu. Sitedeki derin kuyu olmasa millet tuvalete girmek için su bulamayacaktı. Temizliğin öneminin her gün haberlerde vurgulandığı günlerde bulunduğum bölgede su yoktu neredeyse.

Bir diğer sorun ise (hepimizin ortak sorunu olduğunu biliyorum) bu kriz ortamında sınıfta kalan, sürekli teknoloji yatırımı yapıyoruz, biz şöyleyi biz böyleyiz diyen telefon ve internet işletmeleriydi. Sinir krizlerine yol açan sorunları için bir muhatap dahi bulamadım. Yazık!

Yeni Web Tasarım Projeleri Almakta Zorlandım Mı?

Hiç zorlanmadım. Tam tersine takvimim fazlasıyla yoğun oldu. Yerle bir olan ekonomi bir çok işletmeyi ve sektörü ters düz ederken, web teknolojileri için artı bir ivme katacağı ortadaydı. Çünkü online dünyaya giriş yapmayı hep erteleyen ya da kriz ortamı için tedbirlerini almayan firmalar büyük bir telaşla web tasarımcıların kapılarını çaldı. Bu süreçde benim de istemeden yaptığım hatalar oldu. Krizin oluşturduğu belirsizlik yüzünden altından kalkamayacağım kadar projeye teklif verdim. Verdiğim tekliflerin birçoğunun olumlu sonuçlanabileceği ihtimalini düşünmedim bile. Korkulan da oldu. Çoğu müşteri projelerini başlatmak istediğini söyledi. Sonrasında da uyumadan geçen geceler, uzun süre oturmaktan kaynaklı sırt ağrıları ve büyük bir karmaşanın içerisinde buldum kendimi. Aldığım işleri başarı ile teslim ettim ancak sonrasında aynı duruma düşmemek için ince eleyip sık dokudum ve beni zora sokacağını düşündüğüm işlere teklif veremeyeceğimi bildirmek istedim.

Proje yönetimi ve müşteri ilişkilerinde pek bir değişiklik yapmadım. Normal hayatta da yüzyüze toplantı kültürü olan biri değildim. Müşterilerimle Zoom, Skype vb. uygulamalar ile proje öncesi ön görüşme ve proje süresince de belirlenen aralıklarda toplantı yaparak iletişimimi sürdürürdüm. Aynı zaman crm uygulamam üzerinde bulunan proje yönetim araçları ile de kendilerine işlerin gidişatı konusunda bilgi verirdim. Bu süreç aynı şekilde işlemeye devam etti. Her hafta cuma gününü online toplantılara ayırarak müşterilerimle iletişimde kaldım.

Ekonomik Açıdan Nasıl Bir Grafik Elde Ettim?

En başta işlerin durgunlaşabileceği korkusunu yaşadığım bu süreçte normal kazanç grafiğimin biraz üstüne çıktığımı söyleyebilirim. "E biraz önce işten kafamı kaldıramıyordum diyordun, neden bu kadar az fark var." diyorsanız bu dönemde fiyatlarımı oldukça aşağılara çektiğimi söylemeliyim. İş yaptığım firmaların büyüklüğü fark etmeksizin her birine çok daha makul teklifler sunmaya çalıştım. Bu kriz ortamında biraz da olsa işletmelere yardımcı olmanın bir zararı olmayacağını düşündüm. Hatta normalde bugüne dek hiç yapmadığım taksitli satış sistemini bile kabul ettim. Bütçeleri kısıtlı olan firmalar için ödemeleri taksitlere böldüm ve hatta ileri tarihlere attım. 

Ek olarak eski müşterilerimi de unutmadım. Aylık ya da yıllık bazda ödemeleri olan tüm eski müşterilerimin mart ayı dahil olmak üzere ödemelerini temmuz ayına kadar erteledim. Yani işin özü ekonomik açıdan pek fazla sıkıntıya çok şükür girmedim. Tek sorun normalde uğraşmayı zaten sevmediğim ön muhasebe işlerinin daha da kompleks bir hal almasıydı :)

Koronavirüsten Aldığım Dersler

Koronavirüsün vermiş olduğu ahlaki vb. derslerden bahsetmeyeceğim burada. Hepimiz aynı dersleri aldık kanımca. Günlük hayatta değerini bilmediğimiz ne çok şey varmış gördük. Öğrenciler, kimi zaman zorla gittikleri okulu bile özlediyse söyleyecek söz yoktur bu konuda. Ama web tasarımcı olarak hangi dersleri aldım size sıralayım;

  • Yukarıda da bahsettiğim gibi kriz yönetimini iyi yapamayıp işler arasında boğulmak en büyük dersti.
  • Uzun zamandır bulunduğum sektör dışındaki konularda kitaplar okumadığımı anladım.
  • Online mecraalardan aldığım birçok eğitimi zaman yok bahanesi ile ertelediğimi fark ettim.
  • Bireysel projelerime hiç vakit ayırmadığımı gördüm.
  • Benden fikir almak isteyen özellikle genç ve freelance çalışmaya uzak arkadaşların taleplerine yeterince detaylı cevap veremediğimi anladım.

Daha onlarca madde vardır sayabileceğim. Ama bunları nasıl fark ettim biliyor musunuz? Arada bir evimin balkonunda oturup etrafı izlerken, kedimle oynarken, roman okurken fak ettim. 

Demek istediğim şu aslında. Çoğu yazımda bulunduğumuz sektörün devamlı geliştiğinden ve bu yüzden yenilikleri yakından takip edip yeteneklerimizi bunlara göre uyarlamaktan, analitik düşünmenin öneminden bahsetmiştim. Ama anladım ki hayat sadece işten ibaret değil. Duygusal yönden düşünmeye de fazlasıyla ihtiyacımız var. Çevremizi, insanları, doğayı da izleyip yakından takip etmeye ihtiyacımız var. O yüzden ister freelance ister bir ajansa bağlı olarak çalışıyor olun, işinizin sınırlarını mutlaka çizin. "Ben çalışırken mutluyum" lafının arkasına sığınmayın. Ben de kod yazarken, tasarım yaparken, yeni projeler ortaya çıkarırken mutluyum. Ama bu hayatımızın ekranlara bakarak geçmesine sebep olmasın. Bakılacak, görülecek çok daha güzel şeyler var hayatta.

Etiketler

Web Tasarım

Paylaş

En son paylaşımlardan anında haberdar olmak için e-bültene abone ol!

- Merhaba Dünya!

Hazırsan Hemen Başlayalım

Projenize dair önemli detayları ve iletişim bilgilerinizi gönderin,
hemen üzerinde konuşmaya başlayalım.