Merhaba Dünya!

Herkese merhaba. En baştan söylemeliyim ki bu yazı sırf olsun diye yazılmış bir bloga başlama yazısı. Herhangi bir değerli bilgi içermediğini belirteyim. Biraz kendimden bahsedeceğim bu yazıda. Eğer "Banane La Senden" diyorsan hemen Ctrl + w tuşuna basmanızı öneririm. Eğer "Sanı Tanımak İsterim Yiğidim" diyorsan başlayalım.

29 yaşında ve çiçeği burnunda evli olan ben 15 yaşımdan beri bu web tasarım, yazılım olaylarının içindeyim. Lise yıllarında okuduğum okul için gayri resmi olarak açmış olduğum forum ile serüvene başladım. Sonraları wordpress tabanlı bloglar ile yola devam ettim. Kendimi bir ultra hacker gibi hissettiğim bu dönemlerde yapabildiğim tek şey aslında basit bir paylaşımlı hosting yönetimi ve hazır yazılım kurulumlarıydı. Ama olsundu. Bizim dönemimizde bir web sitem var demek bir jete sahip olmaktan daha iyi bir intiba bırakabiliyordu. Bu benim ultra hacker gibi hissettiğim dönem, yüzlerce üyesi binlerce konusu olan forum sitesini temasını değiştirmeye çalışırken çökertmem ile son buldu. Bırakın hatayı bulup çözmeyi, forum sitesine boş boş bakmaktan öteye gidemedim. Tabi benim okuldaki intibamda yerle bir oldu.

Gerçekten nasıl oluyormuş bu web tasarım işleri diyerek araştırmaya koyuldum. Birçok webmaster formuna üye olarak yeni bilgiler ve çevreler edindim. Flash ile açtım gözlerimi kod dünyasına. html, css, js derken ucu bucağı görünmeyen bir yolda olduğumu farkettim. Çevremdeki birçok insana ve işletmeye şu anda görsem beni travmaya sokabilecek kadar kötü tasarımlara sahip web siteleri yaptım. Ve o lanet olası ultra hacker egosu yine gelip yerleşmişti bedenime o zamanlarda. Yine çok sürmedi bu egonun yerle bir olması. Önce Steve Jobs sonra Firefox vurdu sağlı sollu. "Biz flash'ı bundan gayrı desteklemeyeceğiz." dediler. Sonra yaptığım web site ile nasıl olduysa satışlarını arttıran firmanın sorusu dumura uğrattı beni; "Biz bu websitesini nasıl güncelleyebiliriz?". 

Nakavt olmuştum. Çünkü flash benim tasarımlarımdaki demirbaştı. Diğer yandan da benim sunucu taraflı kodlamaya sadece kulak aşinalığım vardı. Yine araştırmalara başladım. Php oldu ilk göz ağrım sunucu taraflı kodlamada. Dünya tarihinin görüp görebileceği en dandik içerik yönetim sistemini yapmıştım. Ama ne sistem! CRUD'dan bir haber sağdan soldan devşirme yapılan bu sistemde o kadar eksik ve hata vardı ki ikinci bir sürümünü yapmaya gönlüm razı gelmedi. Bir utanç abidesi olarak sakladım hep.

Yıllar yıllar geçti ve ben bugün bilgilerime çok daha yenilerini kattım. HTM5, CSS3, JS, Jquery, Bootstrap, PHP, Python, React Native, frameworklar falan derken kendimi geliştirmeye çalıştım. Hazır olan herşeyden vazgeçtim. Kendi üretimim olan ve onlarca projede kullandığım içerik yönetim sistemi, crm, eticaret sistemi gibi birçok web tabanlı yazılımlar ürettim. Grafik tasarım konusunda da bilgi edinmeye çalıştım. Her ne kadar sevemesemde birçok firma için kurumsal kimlik çalışması ve ürün tasarımı hazırladım. Sadece tasarım ve yazılım ile bitmediğini anlayıp dijital ortamda pazarlamanın da önemine vardım. SEO ve Adwords(Google Ads) konularında da kendimi geliştirdim. Son zamanlarda ise React Native ile mobil uygulamalar geliştirmeye başladım. "Oldun mu?" derseniz eskisinden bir farkım yok. Hala olmadım. Eskisinden tek farkım artık o kontrolsüz egom yok. Teknolojinin bu kadar hızlı değiştiği günümüzde kimsenin "Ben oldum artık!" demeye şansı olmadığını anladım.

Neden bu sektörde olduğuma dair serüvenimi kısaca anlatmaya çalıştım sizlere. Değerli vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.